25 Nisan 2014 Cuma
Senden Önce Senden Sonra - Loretta Chase
Kitabın Arka Kapağı
Ona bir çok isim takmışlardı ama melek o isimlerden biri değildi. Sebastian Ballister, Dainler'in adı çıkmış Markisi, çıkmış çok kötü ve tehlikeli biriydi. Saygı duyulacak hiçbir kadın bu lanetli adamla birlikte olmak istemezdi. Dain Markisi'nin de onlarla ilgisi yoktu zaten Günah işleyip durmaktan vazgemiyor, gamsızca yolunda ilerliyordu. Ta ki bir gün dükkan kapısı açılana ve o kadın içeriye girene dek. O, bu dünyadaki en kötü adama aşık olmayacak kadar zeki bir kadındı.
Jessica Trent kararlı, genç bir kadındı ve erkek kardeşinin yoldan çıkmasına ne pahasına olursa olsun engel olacaktı.Onu kurtarmak hem ailesinin geleceğini kurtarmak anlamına geliyordu. Ve genç kadın bu yolda gerekirse şeytanla işbirliği yapmaktan kaçınmayacaktı. İşin zor tarafı karşısındaki şeytanın inanılmaz derecede karşı konulmaz oluşuydu ve esas kurtarılması gereken Jessica'nın ta kendisiydi.
Aşkı kazanmak için verilen çaba ve cesaret, şeytanla çekişen bir kadın güzel ve çirkinin enfes savaşı, okuduğum en iyi tarihi aşk romanı diyebilirim. Ne demeli ki okuyun.... Sevgiler..
24 Nisan 2014 Perşembe
23 Nisan Cezaevi
15 Nisan 2014 Salı
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır , fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum ' Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.
Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına(?) dair, yanıtlanması zor zorular soruyor.
14 Nisan 2014 Pazartesi
Anahtar
1 Nisan 2014 Salı
Kırlangıçlar
Öğle arası odamda bilgisayarın başında kös kös otururken birden içeriye üç tane kırlangıç girdi. Tabi hemen fotoğraflarını çektim. Kırlangıçlar özgür kuşlardır nasıl oldu merdivenleri geçip benim odama kadar geldiler, belki olacak güzel olayların habercisidirler. Zaten kırlangıçlar insana sanş ve mutluluk getirirmiş. Umarım öyle de olur. Bir tanesi kaçmadı bile elime aldım kalbi nasıl hızla çarpıyordu sonra biraz yavaşladı elimde tutmak o kadar güzeldi ki; tabi sonra özgürlüğe uçtu evlerin arasında kayboldu....
28 Mart 2014 Cuma
Kuş Çarpması
Her yıl yaklaşık 22 bin ile 27 bin kuş, savaş uçaklarıyla çarpışıyor. Bilumum hava kuvvetleri, toplamda 700-800 milyon dolarlık zarara uğruyor, ve kuşlarda canlarından oluyor. F-16 motorlarında fır dönen kuş gözleri, ön cama yapışmış kanlı tüy yumakları, ses duvarına saplanıp çatlayan gagalar.... Vietnamlılar, işgalci Amerikan ordusunun alçakta seyreden F-111 gözetme uçaklarını, toplarla canlı tavuk fırlatarak düşürürlermiş. Bugün ise tayyarelerin güvenlik testlerinde ölü tavuklar kullanılıyor. Yukarı bakıyorum. Boş: Kuşlar göğü terk etmiş. Onlarda bizim gibi canlarını kurtarmak için kafeslere sığınmış olmalılar.....
14 Mart 2014 Cuma
Yağmur Sonrası Sarah Jio
Sarah Jio'un okuduğum üçüncü kitabı kitapları sanki hep bir birine benziyor gibi, ama çok akıcı bir dili var kitabı elime aldığımda bir iki gün içerisinde bitiriyorum. Hatta Böğürtlen Kışı kitabını bir günde okudum. Beni en etkileyen kitabı Böğürtlen Kışı oldu. Yağmur Sonrası'na da haksızlık etmeyeyim, ikinci Dünya Savaşında geçen ve günümüze kadar gelen güzel okunulası bir aşk hikayesi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)